Da Vinci Şifresi
Hristiyanlığın temel doktrinine göre İsa Mesih asla evlenmedi, çarmıha gerildi, dirildi ve göğe
yükseldi. Dan Brown’ın ‘Da Vinci Şifresi’ ise Hıristiyanlığın temel inanç doktrininden çok farklı,
bambaşka bir hikaye anlatıyor. İsa’nın ölümlü olduğu, evlendiği, çocuk sahibi olduğu bir hikaye.
Kardinal Bertone’ye göre kilise, kadının statüsünü kesinlikle indirgemiş değil. Ancak Da Vinci
Şifresi’ndeki kurgu şöyle:
Bir Kadın Havari
Leonardo da Vinci, Kutsal Kase’nin sırrını saklayanlardan biri ve Milano yakınlarındaki Santa Maria
delle Grazie Kilisesi’nin duvarında bulunan ‘Son Akşam Yemeği’ freskinde bu gizemin anahtarını ele
veriyor. İsa’nın 12 havarisiyle birlikte ekmek kırıp şarap içtiği bu freskte sağ yanında oturan kişi
bir erkek değil, kızıl saçları, narince kıvrılmış elleri ve göğüsleriyle bir kadın. Yani Magdalalı
Meryem.
Kutsal Kase Sembolü
Peki İsa’nın son akşam yemeğinde şarap içtiği Kutsal Kase nerede? Kase freskte görünmüyor. Ama,
aslında görünüyor. Meryem olarak. Kase ya da kadeh aslında bir kadınlık sembolüydü. Kutsal Kase,
kutsal dişiyi ve kilise tarafından tamamen yok edilmiş olan tanrıçayı temsil ediyordu. Kadının hayat
verebilme yetisi bir zamanlar kutsaldı ama, erkek egemen kilisenin yükselişine tehdit oluşturuyordu.
Bu yüzden kutsal dişi şeytanlaştırıldı ve ona günahkar dendi.
Mesih'in Eşiydi
Son Akşam Yemeği’nde İsa ile Magdalalı Meryem bir çiftti. İkisinin evli olması, bekar İsa’dan çok
daha mantıklıydı. Çünkü İsa bir Yahudi’ydi ve Yahudilerin sosyal kültürü yetişkin bir erkeğin bekar
kalmasını yasaklıyordu. Bu nedenle İsa evli olmasaydı İncil ayetleri bundan mutlaka bahsederdi. Nag
Hammadi yazıtlarında da ‘Ve Kurtarıcı’nın yoldaşı Magdalalı Meryem’dir’ diye geçiyor. Ve Aramice’de
‘yoldaş’ kelimesi eş anlamında kullanılıyor.
Haçlı Seferleri
Magdalalı Meryem’e tanrıça olarak tapan Sion tarikatı’na göre Hz. İsa çarmıha gerildiğinde karısı
Meryem hamileydi. Kutsal Kase hikayesinde anlatılan İsa’nın kanı ile dolu olan kadeh aslında
Meryem’i anlatıyordu. Mesih’in soylu kanını taşıyan Kutsal Kase’ydi Meryem. Ve İsa’nın bir soyu
vardı. Vatikan bu sırrı dördüncü yüzyılda örtbas etmeye çalışmıştı. Haçlı Seferleri’nin bir nedeni
de buydu.
İsa İlk Feministti
Kilisenin Magdalalı Meryem’e emanet edilmesini isteyen İsa ilk feministti. Meryem, kilise erkekleri
karşısında yıkıcı bir güçtü. Kilise kurma görevini almış olmakla kalmıyor, kilisenin yeni ilan
ettiği ilahın ölümlü nesiller dünyaya getirdiğinin fiziksel kanıtını taşıyordu. Kilise bu yüzden
Meryem’i bir fahişe olarak tanıttı ve İsa ile evlendiğine dair tüm delilleri sakladı